
“İnsanın üretme ihtiyacı ve suça yönelim: Psikolojik Değerlendirme”
Konu: “Suça Yönelimde Üretme İhtiyacının Karşılanamamasının Rolü”
Konuk: Psk. Elifcan AYAZ
Tarih: Eylül 2025
Kürsübaşı sohbetlerimizde samimiyetle dile gelen düşünceler, bu kez, üretim ihtiyacı ile suç işleme arasındaki ilişkinin, psikolojik yönlerine odaklanıyor…
Ayaz: İnsan, üretme ihtiyacı olan bir varlık. Üretme, sadece geçim sağlamayı değil, ruh ve beden sağlığı ile toplumsal hayatı korumanın da gereği. Projelerimizde amaçlarımızdan biri de; 7 den 77 ye insanın üretme ihtiyacının karşılanması.
Üretim ihtiyacı ve bu ihtiyacın sanal ortamlarda giderilmeye çalışılmasının, yaş gruplarına göre suça yönelime etkileri hakkında neler söylenebilir?
Konuk: İnsanın üretme ihtiyacı, yalnızca ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda kimlik gelişimi, özgüven ve aidiyet duygusunun temel bir parçası. Birey, ortaya koyduğu emeğin somut bir karşılığını gördüğünde, kendi varlığını anlamlandırır ve toplumsal ilişkilerini daha sağlıklı biçimde kurar. Bu nedenle üretim ihtiyacının karşılanamaması, kişide boşluk, amaçsızlık ve değersizlik duygularını tetikler. Bu duygular, özellikle hassas gelişim evrelerinde suça yönelimin psikolojik zeminini hazırlayabilir.
Sanal ortamlarda üretim, bireyin kendini ifade etme ve görünür olma ihtiyacına bir cevap sunuyor. Ancak beğeni, takipçi sayısı, ödül puanı vb uygulamalarda, beklentiler karşılanamadığında kişilerin benliklerine saldırı duygusu oluşabilir, hayal kırıklığı, öfke, değersizlik ve dışlanmışlık duyguları da beslenebilir. Bu süreç, yaş gruplarına göre farklı biçimlerde suç davranışlarını tetikleyebilir.
A) Çocuklukta, oyun ve üretim iç içe olup üretme ihtiyacının ilk karşılanma yollarıdır. Bu süreç sekteye uğradığında, çocuk içsel gerginliğini saldırganlık ya da yıkıcı davranışlarla dışa vurabilir.
Oyunlaştırılmış platformlar ve ödül sistemleri, çocuğun zihninde “kazanmak” ile “var olmak” arasında güçlü bir bağ kuruyor. Beklentilerin boşa çıkması, çocuklarda yalan söyleme, zorbalık gibi davranışlara zemin hazırlayabilir.
B) Ergenlikte, kimlik arayışı ve bireyleşme ihtiyacı öne çıkar. Bu ihtiyaçların temel taşlarından biri olan üretme kaynaklarının sınırlı kalması, ergeni kısa yoldan sonuç aramaya, risk almaya ve arkadaş çevresinin olumsuz etkilerine açık hale getirebilir. Bu da suça sürüklenme riskini artırır.
Yaş grubunda sanal ortamda görünür olmak üzerinden kimlik kazanma çabası, beğeni ve onaylanma beklentisiyle birleşiyor. Beklentilerin karşılanmaması; siber zorbalık, dijital şiddet, yasa dışı içerik paylaşımı veya hack girişimleri gibi suçlara yönelimi artırabiliyor.
C) Yetişkinlikte üretme ihtiyacı karşılanmadığında, işsizlik, başarısızlık ya da yetersizlik duygularıyla birleşerek öfke patlamaları, aile içi çatışmalar ve toplumsal uyumsuzluk şeklinde yansıma görülebilir. Bu dönem, özellikle şiddet içerikli suçlara zemin hazırlayabilir.
Yaş grubunda sanal ortamlarda ekonomik veya sosyal statü beklentisi öne çıkıyor. Karşılık bulamayan bireyler, dolandırıcılık, yasa dışı bahis, siber suçlar veya manipülasyon temelli faaliyetlere daha açık hale gelebiliyor.
D) İleri Yetişkinlikte üretim ihtiyacı, anlamlı bir yaşam sürdürme ve tecrübeyi aktarma isteğiyle devam eder. Bu ihtiyacın karşılanmaması, yalnızlık, umutsuzluk ve depresyonu besleyebilir; dolaylı olarak öfke ve uyum sorunlarına yol açabilir.
Yaş grubunda sanal ortamlar, daha çok tecrübeyi aktarma, görünür olma ve anlamlı kalma ihtiyacına dayanıyor. Beklenen karşılık alınamadığında ise öfke, umutsuzluk ve yalnızlık derinleşiyor. Bu da dolaylı olarak nefret söylemi, çevrim içi taciz ya da toplumsal öfkeyi körükleyen eylemler biçiminde yansıyabiliyor.
Sonuç olarak; Bireyin üretme ihtiyacını karşılayabileceği mekanizmalar (tarım, hayvancılık, sanat, spor, gönüllülük ya da topluluk temelli üretim alanları) yalnızca suçun önlenmesinde değil, aynı zamanda psikolojik iyi oluşun sağlanmasında da kritik rol oynar. Bu tür mekanizmalar, bireyin hem kendisiyle hem de toplumla barışık olmasını destekler.
Yaş gruplarına göre etkiler farklılaşsa da ortak sonuç, terapötik kaynak ve üretim mekanizmalarının eksikliği, suça yönelimi kolaylaştırmaktadır.
Projeler, aşağıdaki soruların cevaplarını arıyor;
-İnsanın üretim ihtiyacını sağlıklı biçimde hangi yol ile karşılayabiliriz?
-Bireyin üretim kapasitesini sanal ve gerçek alanlar arasında nasıl dengeleyebiliriz?
-Kamu otoritesi, hangi mekanizmalarla bireyin üretimini hem bireysel tatmin hem de toplumsal fayda üreten bir zemine taşıyabilir?
-Ve en önemlisi; İnsanın üretme ihtiyaç ve arzusunu, suça yönelimin değil, sürdürülebilirlik ve ortak iyiliğin kaynağı haline nasıl getirebiliriz?
Dosyalar | Dosya Uzantısı | |
---|---|---|
Ağır Halay | .MP3 | Göster |
Bölümler